Civileso

Blogumsu... Degilimsi...

Civil Eso
Blogumsu... Degilimsi...
Site Tanricalari
Civil Arsivi
Enraptik Retikulum
Zirveleme
Mucver'in Kutu-Kutusu
KaraMel'in Mutbagi
Icimegg Dustugundegg
Bal Dok Yala by Miyerjan
Leylegi Havada Gordum Ey
Haftanin Bilgi Yarismasi
Montaj Eso'su
Hunililestirebildiklerimizden Misiniz?
Sizden Gelenler
Medar-i Iftiharlarimiz
Bilge Eso'ya Sorun
Psisik Eso
Pidikli Sayfalar
Oyunlar
Officer Angel

I remember you, not with Daylight and Sun, but with the stars; the stars that flooded my eyes whenever I tried to catch a glimpse of you through the dark night. I can still see them whenever you come to my thoughts. Bright ones, dim ones, the ones that flickered, even the shooting stars, would travel across the universe while I only hope to see so much as your shadow. Anticipation, that any minute you may appear with a shriek shrill of a lamp light in the night, just to dissappear in the blink of an eye. Some nights, I would even forget you, caught up with the breath taking beauty of the night, serenity and awe that it brings me instead of you. Or even wish the night would never end, wish that it would leave me on edge with anticipation and with the image of you that appears in my mind. Image that is pure starlight; whirling, flickering, shining, piercing the night... And this is why, I suspect, I have this vision tonight instead of you; this is why I still remember you as a night sky filled with stars, stars that blind me, even now...
 
______________

masalsi.jpg

MASALSI

 

Solgun ay yukselmekte…

 

Alacakaranligin en kirilgan ani. Uzak tepelerin kizil zirvelerinde en ufak bir kipirti bile sezilmiyor. Zaman, o en ic urpertici anda durmus, bir buz kalibi kadar soguk ve berrak gokte bir hayalet gibi asili duran Ay’i seyretmekte… Zaman durmus…

 

Yuzyillar gecip gidiyor gogun yeryuzuyle bulustugu yerde asili kalan Ay’in altindan. Yuzyillar geciyor durmus Zaman’in gozleri onunden. Kimsenin bilmedigi kelimelerle bir siir yazip hic duyulmamis notalarla besteliyor ruhunun sonsuz yalnizligini. Oracikta, sonsuzlugun ana dilinde yazilmis, icinde yankilanan berrak notalarin verdigi huzur hic bitmesin istercesine oylece duruyor Zaman. Kirik bir plak gibi tekrar tekrar caliyor icindeki giderilemez ozlemin bestesi… Korkudan donakalmis gibi hareketsiz, icindeki muzigin seyrettigi manzarayla butunlenisini izliyor Zaman.  Yuzunu,  tanrinin gulumsemesine sahit olmuscasina bir ifade kapliyor… “Hafif bir esinti olsaydi simdi” diye geciriyor icinden kum tanelerinin hafifce suruklenisini gozunun onune getiriken. Ama hic bir hareket yok colun yuzeyinde. Antik caglarin tanri krallari gibi saygin ve sessiz bir kipirtisizlik icerisinde kizil kum tepeleri..Tum kainat durmus Ay’i seyrediyor sanki.

 

Yuzyillar geciyor… Caglar degisiyor… Baska bir boyutta hayat hala devam ederken bu soguk maviligin altinda uzayip giden colde Zaman durup duruyor Ay’in uzak guzelliginden buyulenmis… Sonra, sonsuzluga uzanan bir yol yapiyor Zaman. Tepelerin kivrimlarini asip huznun ve ozlemin ayak izlerini takip ederek uzayip giden, yalnizligin donemecini doner donmez suskunluga, bilginin vahasinda durakladiktan sonra ermislige dogru ilerleyen bir yol. Sonra donup ayak izlerini bir bir siliyor sessizce, olumcul bir sirri saklarcasina. Ay, o soluk cehresiyle gokyuzune cizilmis bir huzune donusuyor, sonsuzluga mihlanmis… Son bir kez donup bakiyor Zaman bu essiz tabloya. Sonra gecip gidiyor zaman, akip gidiyor yavas yavas yukselen solgun Ay’in altindan, kum tepelerinin uzerinden, kum tanelerini surukleyen hafif esintinin icinden, sadece kendinin bildigi o sonsuzluga giden yolda…

 

 

Eser Perkins

 

Copyright  © 2006 Civil Eso